Haberler

12. Sınıf öğrencilerimize yönelik olarak “Yüksek Öğretime Hazırlık” seminerini gerçekleştirdik

05 Aralık 2015 Cumartesi günü, TV Programcısı, Eğitimci ve öğrencilerin Bonus Hocası Süleyman Beledioğlu tarafından, üniversiteye hazırlanan 12. sınıf öğrencilerimize yönelik olarak bir seminer gerçekleştirilmiştir.

Yaklaşık 90 dakika süren seminerde, YGS ve LYS sınavları hakkında bilgiler aktaran Beledioğlu, öğrencilerin kendilerini sınavlara nasıl hazırlanmaları gerektiğini anlattı. Beledioğlu özetle aşağıdaki konulara değindi:

YGS ile LYS sınavlarının birbirinden farklı sınavlar olduğunu, YGS’nin Amerikadaki SAT sınavına benzer bir sınav olduğunu yani bu sınavda öğrencilerin ilk defa karşılaşacakları ve bir problemi çözme becerilerinin ölçüleceği bir sınav olduğunu belirtti. Bu sınavda öğrencilerin zihinsel becerilerinin ölçüleceğini, çıkacak soruların ilk defa karşılarına çıkacak sorular olduğunu, bu soruların öğrencilere yabancı olduğunu ve bu yüzden kaygı ve stres yaşadıklarını ifade etti. Bu kaygı ve stresin de öğrencilerin soru çözme becerilerini düşürdüğünü vurguladı.

LYS’de ise, hafıza becerilerinin ölçüleceğini, yani öğrencilerin zaten daha önce okulda, derslerde gördükleri konularla karşılaşacaklarını belirtti. Bu nedenle, YGS’de başarılı olamadığını düşünen öğrencilerin çalışmayı bıraktıklarını ve büyük bir hata yaptıklarını söyledi. Halbuki, öğrencilerin çalışmayı bırakmamaları gerektiğini, 2. sınavda yani LYS’de öğrencilerin çok büyük bir sıçrama yapabildiklerini vurguladı.  

Öğrencilerin en büyük engellerinin, kendi içlerindeki “olumsuz olan siz” olarak tabir ettiği ve kendilerine ait oluşturulan kimlik ve duygunun olduğunu belirtti. Sizleri Haziran ayındaki sınava taşıyacak olan duygunun, içlerindeki bu “olumsuz siz” duygusu olduğunu söyledi. Öğrencilerin  kendileriyle ilgili bu olumsuz yüklemelerinin, onların ders çalışmayı bırakmalarına ve okulu, öğretmenleri haksız yere sorgulamalarına da neden olduğunu ifade etti.

YGS’de öğretmenlerin anlattıkları değiştirilerek, LYS’de ise anlatılanlar kelimesi kelimesine gelir diyen Beledioğlu, başka bir önemli noktaya daha dikkat çekti. YGS Türkiye birincilerinin LYS’de tekrar birinci olamadıklarını çünkü, benim konu eksiğim yok deyip “konulara” çalışmadıklarını, sadece soru çözmekle yetindiklerini, halbuki ara sıra konu tekrarı yapmaları gerektiğini vurguladı. Bu nedenle de konu tekrarı yapılması gerektiğini, ara ara bunların gün yüzüne çıkarılması gerektiğini belirtti.

Bir başka önemli noktaya daha değinen Beledioğlu, öğrencilerin “soru kökünü” iyi okuyup algılamaları gerektiğini belirtti. Uzun sorularda öğrencilerin sorunun kökünü iyi algılayamadıkları için çok hata yaptıklarını, buna dikkat etmeleri gerektiğini söyledi.

İnsan beyninin dilinin “tekrarca” olduğunu belirten Beledioğlu, 5 kez arka arkaya tekrar yerine 15-20 günlük bir süre içine yayılarak yapılan tekrarların daha kalıcı olduğunu vurguladı. Öğrencilerin konuyu öğrendikten sonra soru çözdüğünü ancak konu tekrarı yapmadıkları için hafızanın hatırlayamadığını ifade etti.

Son olarak bir önemli konuya daha değinen Beledioğlu, sınav ortamı ile eğitim ya da sınava hazırlık ortamının benzer olması gerekliliğine vurgu yaptı. Çalışırken klasik müzik dinlemenin hatırlamayı artırdığını ancak sınav ortamında bu olmadığı için hatırlamanın ve hafızanın yavaşladığını bu nedenle de öğrencilerin hazırlanırken sınav ortamına benzer bir ortamda hazırlanmaları gerektiğini söyledi.

Sınavlara hazırlanırken mutlaka mola verilmesini ve molada çalışılanların akıldan geçirilmesinin yararlı olacağını ifade etti. Ayrıca, çalıştıktan sonra TV, bilgisayar ya da cep telefonu gibi faaliyetlerin çalıştıklarınızın kalıcı olmasını engellediğini, beynin yatmadan önce son yapılan etkinlikleri hafızada tuttuğunu ve bunları takrar ettiğini söyledi.

 

Son DüzenlenmePazartesi, 07 Aralık 2015 16:48