Haberler

Son dönemde WhatsApp gruplarında dolaşan bazı iletilerin yanı sıra bazı haber sitelerinde insanların Ankara ve İstanbul’daki uyuz salgınına karşı uyarıldığı içerikler paylaşıldı. Salgından çok sayıda insanın etkilendiği belirtilirken uyuz salgınını önleyen ilaçların stoklarında sorun yaşandığı ve tükenmek üzere oldukları da öne sürüldü.

Sağlık Bakanlığı vakaların salgın boyutuna ulaşıp ulaşmadığı konusunda bir açıklama yapmasa da, Türk Dermatoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Salih Gürel, bu yıl uyuz vakalarındaki artış olduğunu ve ilaç tüketiminin de arttığını belirtti: “Gerçek anlamda bir ilaç sıkıntısı ve hastalarda da buna bağlı bir artıştan bahsedemeyiz. Ayrıca bazen geleneksel, yapma ilaçlarla da tedavi sağlayabiliyoruz.” Prof. Dr. Gürel hastalığın bu kadar yaygınlaşmasını ise hastaların tedaviyi doğru uygulamamasına bağladı. Gürel’e göre, uyuz hastasıyla aynı ortamı paylaşan insanların tedaviyi kabul etmemeleri de yaygınlaşmayı büyüten bir diğer faktör. 

Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) göre, uyuz küresel olarak 200 milyondan fazla kişiyi etkiliyor. Özellikle tropikal bölgelerde yer alan gelişmekte olan ülkeler risk grubunda. Bu ülkelerdeki çocuklarda yaygınlık yüzde 5-10 arasında değişebiliyor. DSÖ, uyuz salgınlarının mülteci veya ülke içerisinde yer değiştirmiş insanların bulunduğu kamplarda yaygınlığına da işaret ediyor. Yüksek riskli ortamlarda gözetim, salgının erken doğrulanması ve halk sağlığı uzmanlarının katılımı salgının önüne geçmede genel prensipler arasında yer alıyor. 

Özetle, Türkiye’de uyuz vakalarında ciddi bir artış yaşandığı konusunda herkes mutabık. Bu nedenle biz de TED Ankara Koleji Sağlık Merkezi olarak bilgilendirme yazısını sizlerle paylaşmayı uygun gördük.

Sağlıklı günler dileklerimizle...

Sağlık Hizmetleri Merkezi


DİKKAT UYUZ VAR!

UYUZ HASTALIĞI NEDİR?

Skabiyez, halk arasında "uyuz hastalığı" olarak bilinen "sarcoptes scabiei" isimli parazitin yol açtığı, şiddetli kaşıntılı bir deri hastalığıdır.

UYUZ NASIL BULAŞIR?

Uyuz böceği yaklaşık  0,5 mm. boyutlarında insan derisinde tüneller açarak bu tünellerde yaşamını sürdüren zorunlu bir ektoparazittir. Hayvanlardan kedi, köpek, at veya develerde de uyuz görülebilir; ancak bu hayvan uyuzu etkenleri insana geçse bile şiddetli bir enfestasyona neden olmaz ve normal şartlarda insan derisinde çoğalamayıp geçici bir hastalığa sebep olurlar bu nedenle uyuz hastalığının etkeni olan parazitin asıl olarak insandan insana bulaşı söz konudur ve insan vücudu dışında yaşam siklusunu sürdürmesi mümkün değildir.

Genellikle insandan insana  15-20 dk. süren deri teması ile bulaşabilir. En kolay bulaşma  birlikte uyuma yoluyla olurken dans etme, tokalaşma, sarılma gibi temas yoluyla bulaş çok sınırlıdır.

Etken dış ortamda oda sıcaklığında en az 36 saat en uzun 7 gün canlı kalabilmekte olup etkenin bulunduğu giysilerin paylaşılması, yatak, çarşaf, yorgan gibi eşyaların ortak kullanımı bu süreler içinde bulaşa neden olabilir.

Hastalık kış ve bahar aylarında artış gösterirken; yurt-kışla gibi toplu yaşam alanları, aşırı kalabalık ortamlar, göç, kötü beslenme-kötü hijyen, evsizlik bulaşın artışına yardımcı olur.

UYUZUN BELİRTİLERİ NELERDİR?

Uyuzun en sık ve en erken belirtisi kaşıntıdır. Kaşıntı geceleri ve sıcakla artar. El parmak araları, el bileğinin iç yüzü, koltuk altları, göbek çevresi-karın alt kısmı, kadınlarda meme uçları, erkeklerde genital bölge en sık tutulan alanlardır. Erişkin ve immün sistem problemi olmayan hastalarda sırt ve yüz tutulumu oldukça nadirdir.

Erişkin hastada en sık karşılaşılan lezyon extremitelerde kuruluk ve ekskoriye papüllerdir. Tünel ve silion tanıya diğer yardımcı diğer lezyonlardır, ancak sık görülmezler. Özellikle bebeklerde, immünsupresif hastalarda ve yaşlılarda belirtiler atipik olabilir. Bebeklerde el içi-ayak tabanı bölgesinde papül ve püstüller, immünsupresif hastalarda eritemli skuamlı plaklar veya nodüler lezyonlar görülebilir. Bu hastalarda sırt ve yüz tutulumu izlenebilir.

Dermoskop tanıya yardımcı bir gereç olup, arada kalınan olgularda dermatologlarca kullanılmak üzere hasta yönlendirilmelidir.

Belirtiler bulaştan 3-6 hafta sonra ortaya çıkar. Daha önce uyuz geçirmiş kişilerde ise bu süre 1-3 güne düşebilir.

UYUZUN TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?

Uyuz hastalığı tedavisinde ilk basamakta permetrin %5 losyon kullanılmaktadır. Son dönemde artan uyuz vakaları sonrası permetrine direnç gelişimi tartışılmaktadır ancak henüz kanıtlanmamıştır. Yine kükürtlü pomad karışımları (Wilkinson pomad) ve majistraller permetrine cevap alınamayan olgularda kullanılmaktadır.

Topikal tedavinin kullanım şekli çok önemlidir. Doğru kullanım için yapılacaklar;

1-) Evde bulunan tüm kişilere yetecek sayıda losyon reçete edilmelidir.

2-) Losyon tedavisi tüm ev halkı tarafından aynı gün uygulanmaya başlanmalıdır.

3-) Evdeki tüm bireyler gece boyundan aşağı tüm vücuda-genital bölge dahil olmak üzere-losyonu sürerek bir gece önceki kıyafeti ile önceki geceki yatakta uyumalıdır. (en az 8 saat)

4-) Sabah uyandıklarında üzerine giydikleri tüm kıyafetleri, iç çamaşırlarını, nevresim ve çarşafları bir plastik poşete koyup 4-5 gün kapalı tuttuktan sonra 60-90°C'de yıkanmalıdır.

5-) Sabah yine daha önceden yüksek ısıda yıkanıp ütülenmiş iç çamaşırı ve kıyafetler giyilecek ve yine ütülenmiş nevresim-çarşaflar serilmelidir.

6-) Bu işlemin aynısı 1 hafta sonra aynı şekilde uygulanmalıdır. 1 hafta 10 gün boyunca yüksek ısıda yıkanıp ütülenmeyen hiçbir kıyafet giyilmemelidir; uyunan alanlardaki çarşaf, yatak-koltuk örtüsü gibi eşyalar yine yüksek ısıda yıkanıp ütülenmelidir.

7-) Kaşıntının hafifletilmesi için antihistaminikler kullanılabilir. Uyuz tedavisi bitiminden sonra topikal steroidler önerilebilir; ancak tedavi esnasında önerilmemelidir.

8-) Evde yaşayan hayvanların tedavi edilmesine gerek yoktur.

Dirençli vakalarda oral ivermektin de kullanılabilir; ancak Türkiye'de bulunmadığından endikasyon dışı başvuru yapılarak yurtdışından temin edilmektedir.