Haberler

31 BİN ÖĞRENCİ İLE İKLİM İÇİN OKUL GREVİNDEYDİK

İklim değişikliğine karşı mücadele için Türk Eğitim Derneği’ne bağlı 38 okulun 31 bin öğrencisi ile eş zamanlı olarak 29 Mart Cuma günü Okulumuzun stadyumunda grevdeydik. 16 yaşındaki İsveçli Greta Thunberg’in başlattığı okul boykotlarını destekleyen öğrencilerimiz, herkesi iklim değişikliği ile ilgili sorumluluklarını yerine getirmeye davet etti.

Tüm dünyada Z Kuşağının başını çektiği küresel bir harekete dönüşen “İklim İçin Okul”, “Gelecek İçin Cuma Günleri” adı altında gerçekleştirilen Okul Grevleri, gezegeni yokoluş sürecine sürükleyen politikalara dur demeyi amaçlıyor.

TED Ankara Koleji olarak 6 bin öğrencimiz Cuma günü 2. ders saatinde okulun stadyumunda kendi elleriyle hazırladıkları dövizlerle iklim değişiklikliğinin geldiği noktaya dikkat çekerek, dünyamız sadece 1,5°C derece daha ısınırsa insanlığın geri dönüşü mümkün olmayan bir yıkımla yüz yüze kalacağını haykırdılar, Lise, Ortaokul ve İlkokul Öğrenci Meclisi Başkanlarımız okudukları grev bildirisiyle bu konudaki sorumluluklarını yerine getirmek için herkese çağrıda bulundular.

Grev, sosyal medyada #tedokullariiklimicingrevde #iklimicinokul #FridaysForFuture #climatestrike #SchoolStrike4Climate hastag’leri ile paylaşıldı.

Grev Bildirisi:

“İklim değişikliğine karşı mücadele başlatan 16 yaşındaki İsveçli Greta Thunberg önderliğinde tüm dünyada Cuma günleri gerçekleştirilen 'İklim İçin Okul' grevlerine TED Ankara Koleji Vakfı Okulları ve Türkiye’de ki tüm TED Okulları öğrencileri olarak bizler de  destek veriyoruz.

Biz “Z” kuşağı gençleri olarak “dünyamız 1,5°Cderece daha ısınırsa insanlığın geri dönüşü mümkün olmayan bir yıkımla yüz yüze kalacağını haykırıyor, gezegeni yok oluş sürecine sürükleyen politikalara dur” demek için büyüklerimize çağrıda bulunuyoruz.

Bizden önceki kuşaklara sesleniyoruz. Bize büyük bir yük bıraktınız, lüks içinde yaşamak için havamızı, çevremizi kirlettiniz. Böyle giderse 2050 yılında yeşil bir dünyayı ancak sanal gözlüklerimizi takarak görebileceğiz. Biz havayı solumak, denizlerinde yüzmek, çocuklarımızla ağaçların gölgesinde oturmak istiyoruz. Tıpkı sizler gibi.

Yapılması gerekenleri biliyorsunuz, aslında herkes biliyor.

  • Küresel ısınmayı 1,5ºC ile sınırlandırmak, ekolojik sistemler ve yaşam alanları üzerindeki birçok kalıcı etkinin önlenmesi anlamına geliyor.

  • Bu sınırı geçmemek için küresel emisyonları %45 azaltmak ve 2050 yılında net sıfır emisyona ulaşmak gerekiyor.

  • Bu yüzden, tarım, enerji, sanayi, bina, ulaşım ve şehirlerde “hızlı ve geniş kapsamlı” dönüşümler gerekiyor.

  • Şu anda Paris Anlaşması kapsamında verilen taahhütler yetmiyor. Ülkelerin, en kısa zamanda taahhütlerini yenilemesi gerekiyor.

Dünyamız havale geçirmenin eşiğinde. Gezegenimiz yaşanabilir olsun diye herkesi üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmeye davet ediyoruz. Çünkü yaşamak için henüz başka bir dünya daha yok.”

 

 

Son DüzenlenmeÇarşamba, 25 Eylül 2019 15:39