Doktorumuz diyor ki...

Kış hastalıklarından korunmanın yolları

 

Soğuk havada vücut direnci düşüyor ve çok çabuk hastalanıyoruz.

Kış mevsiminde solunum sistemi bulaşıcı hastalıklarının daha sık görüldüğüne dikkat çeken okulumuz doktorları, ani hava değişikliklerin hastalık riskini artırdığını bildirdi.

Özellikle son günlerde yurt genelinde hava sıcaklıklarının düşmesine paralel olarak kampüs alanında rüzgar hızının yüksek ve sıcaklığın düşük olması sebebiyle korumasız ciltlerin birkaç dakikada donabileceğine dikkat çekmek gerekmektedir. Bilindiği gibi, kış mevsiminde vücut direnci düşmekte, bu nedenle bulaşıcı hastalıklar (özellikle solunum yolu hastalıkları) daha sık görülmektedir. Kış mevsimiyle hava sıcaklığının azalması, soğuk rüzgarın esmesi, yağmur, kar yağışı, don olayları, sis ve insanların kapalı ortamlarda daha fazla vakit geçirmesi kişilerin sağlıklarını önemli ölçüde etkilemektedir. Mevsim değişimiyle ortaya çıkan yeni doğal şartlara uyum sağlayana kadar olan geçen dönem, hastalıklara yakalanmada en tehlikeli zaman dilimidir. Kış aylarında donmadan ölümler, grip, nezle, bademcik iltihabı, zatürre, mevsim değişikliğine bağlı depresyonlar, hava kirliliğine bağlı etkilenme ve zehirlenmeler gibi sorunlar yaşanabilmektedir.

Kış mevsiminde, vücut ısısının dengesini koruyabilmek için daha fazla enerji harcamak zorunda kalınmakta, bu ihtiyacın karşılanmaması durumunda vücut direnci düşmekte ve hastalıklara yakalanma kolaylaşmaktadır. Böbrek, şeker ve kalp hastalıkları, tansiyon yüksekliği olanlar ile by-pass ameliyatı geçirmiş kişilerin aşırı soğuklardan daha fazla etkilendiği bilinmektedir. Ayrıca, kışın ısınma amaçlı yakıt kullanımıyla artan hava kirliliğinin soğukla birleşmesi hastalanma tehlikesini daha da artırmaktadır.

Kalp damar hastalığı ve yüksek tansiyonu olanlarda kışın aşırı soğuğa maruz kaldıklarında, kalp damarlarında ani daralmalar oluşarak kalp krizi ortaya çıkabilmektedir. Ek olarak soğuk, rüzgar, hava kirliliği, düşük nem ve kapalı ortamlarda yaşama zorunluluğu sivilce, sedef, egzama gibi cilt hastalıklarının ortaya çıkma sıklığını da artırmaktadır. Kışın uzun süre açık havada ve soğuk ortamda bulunmak ise donmayla sonuçlanabilmektedir. Rüzgar hızı yüksek ve sıcaklık düşük ise korumasız ciltler birkaç dakikada donabilir. Bunu önlemek için, tek kat çok kalın giysi yerine, iki üç kat giysi giyilmelidir. Palto ya da kaban, eldiven, bot ve şapka giymek oldukça önemlidir. Vücut ısısının büyük bir bölümü baştan kaybedildiğinden, baş, şapka, başlık, eşarp, kaşkol ile korunmalıdır. Islak giysiler vücudu da soğutarak uzun süre üşümeye neden olur. Islanan giysi mutlaka kuruları ile değiştirilmelidir. Kışın enerji ihtiyacı artacağından dengeli beslenilmelidir.

 

KIŞ MEVSİMİNİ HASTA OLMADAN GEÇİRMEK İÇİN… 

Kış mevsimi geldiğinde hepimizin ortak kaygısı soğuk algınlığına veya kışın sıkça görülen nezle veya grip gibi hastalıklara yakalanmaktır. Fakat kış aylarını sağlıklı bir şekilde geçirmekte mümkün… Soğuk algınlığına yakalanmadan kış mevsimini atlatmak isteyenlerin sağlıklı beslenmesi ise şart… 

Kış mevsiminde hayatınızda ve beslenme tarzınızda yapacağınız birkaç ufak değişiklik ile hem bağışıklık sisteminizi güçlendirebilir, hem de kendinizi dinamik ve enerjik hissedebilirsiniz. İşte yapmanız gerekenler…

Kahvaltısız çıkmayın… 

Günümüzün zinde ve güzel geçmesini sağlayacak öğün olan kahvaltı hiçbir mevsim ihmal edilmemeli fakat kış aylarında kahvaltıya ayrı bir özen gösterilmelidir. Çünkü kahvaltı gece boyunca düşen kan şekerinizi dengeler ve metabolizmanızı uykusundan uyandırır. Ayrıca kahvaltı menüsünü sindirirken oluşturacağınız enerji ile sabah titremelerinizi de bir ölçüde azaltabilirsiniz. Kahvaltıda peynir çeşitlerinden, yumurtadan, söğüş mevsim sebzelerinden ve tam tahıl ekmeklerinden vazgeçmeyin. 

Karbonhidrata yenilmeyin… 

Kış aylarında karbonhidratlı yiyeceklere olan isteğimiz oldukça artar. Tatlı krizlerinin sıklığı artarken, bir dilim ekmek fazla yesem ne olacak ki düşüncesi galip gelmeye başlar. Fakat karbonhidratların fazla tüketimi diğer enerji veren öğeler olan yağlar ve proteinlerin alımını azaltır. Proteinlerin yetersiz alınması ise bağışıklık sisteminizin mikroplara daha kolay yenilmesine neden olur. Bu nedenle karbonhidrat, yağ ve proteinden dengeli öğünler tüketin.

Su tüketimine ara vermeyin… 

Birçok kişi kış mevsiminde su tüketimini ister istemez azaltır. Fakat bağışıklık sisteminin gücünü azaltabilecek bazı zararlı maddelerin vücuttan uzaklaştırılabilmesi için düzenli olarak su içmeye devam etmek gerekir. Her gün en az 8 su bardağı su içtiğinizden emin olun. 

Vitaminlere özen gösterin… 

Soğuk algınlığı, grip ve nezleye yakalanmadan kış aylarını noktalamak için bazı vitaminlerin desteğine ihtiyacınız var. Bağışıklık sisteminizi güçlendiren vitaminler ve etkilerine bir göz atın.

A vitamini mikropların ilk takıldığı bariyerdir. Çünkü bu vitamin deri bütünlüğünü sağlayarak, mikropların vücudumuzun iç bölgelerine kadar ulaşmasını engeller. A vitamininden zengin bir sofra kurmak için sarı-turuncu renkli sebze-meyvelere, süte, balığa ve yumurtaya sofrada yer ayırın. 

B6 vitamini adına fazla rastlamasak da, bağışıklık sistemi üzerinde en çok etkisi olan vitaminlerden biridir. Birçok besin kaynağında yer alsa da, en iyi besinsel kaynağı tohum taneleridir. Tam tahıl ürünlerini tercih ederek B6 vitamini ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz. 

Folik asit ismini sadece gebe beslenmesinde duymaya alıştıysanız hata ediyorsunuz. Çünkü folik asit bağışıklık sistemi üzerinde de önemli etkileri olan bir vitamindir. Haftada 2-3 kez kuru baklagil tüketin ve koyu yeşil yapraklı sebzeleri kış boyunca mutfağınızdan eksik etmeyin.

C vitaminin soğuk algınlığından koruduğu genelde bilinen bir gerçektir. Yanlış bilinen ise C vitaminin hastalığa yakalandıktan sonra iyileştiriyor olmasıdır. Oysa C vitamini iyileştirmez, hastalıklara karşı koruma sağlar. Vücutta depolanamadığından ötürü her gün düzenli olarak ihtiyacın karşılanması gerekir. Sebze ve meyveler C vitamini kaynaklarıdır. Asma yaprağı, yeşilbiber ve kuşburnu ise sebze ve meyveler arasında C vitamini açısından öne çıkan besinlerdir.

( Lütfen vitamin takviyesine başlamadan önce doktorunuza başvurun. )

 

Sağlıklı ve bol güneşli günler.......